News Agency:Haber
NEDEN FİLİSTİN MESELESİ UNUTULMAMALI
Dr. Sajad SOLTANZADEH İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosu - Erzurum
‘Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla’ NEDEN FİLİSTİN MESELESİ UNUTULMAMALI?             Kutsal Ramazan ayı, dünyanın her yerinde müminler ve Müslümanlar arasındaki empati ayıdır ve bu güzel ayda hepimiz birlikte ilahi ikram masasında oturuyoruz. Maalesef bu yıl, COVİD-19 salgını bu kutsal ayın birleştirici ritüellerini tutmamızı engellemiş olsa da, bu küçük virüs Müslümanlar da dâhil olmak üzere, insanlığa büyük bir ders vermiştir ve bu Tanrı'nın büyüklüğüne ve teslimiyetine daha fazla dikkat etmek ve tüm irade ve güçler Yüce Allah’ın gücünün dışında olmasıdır.           Oruç olmak ayının bereketlerinden biri, Müslümanların kalplerinin yakınlığı ve İslam dünyasının konularına daha fazla dikkat edilmesidir. Filistin meselesi ve işgali İslam dünyasının gündeminin başında gelmektedir. Bu yazıda Filistin meselesinin neden İslam dünyasının gündemi olduğu sorusuna cevap vermeye çalışıyoruz. Müslümanlar tüm zamanlarda, özellikle de kutsal Ramazan ayı boyunca bu ortak meseleye dikkat etmeliler ve Siyonistlerin Müslüman kamuoyunun dikkatini bu temel sorundan, renkli komplolar ve planlarla yönlendirmelerine izin vermemeliler.  ·        Kudüs, Müslümanların ilk kıblesi          Kudüs, Müslümanların ilk kıblesi ve İslam takipçileri için özel bir önemi ve kutsallığı vardır. Siyonist rejim bu şehri işgal ederek İslami kimliğini tamamen yok etmeye çalışıyor ve tüm tarihi belgelerin ve BM kararlarının aksine, bu şehri rejimin başkenti yapmaya çalışmaktadır ve uluslararası hukuk ilkelerinin aksine, Batılı destekçilerinden bazılarının, özellikle de mevcut ABD yönetiminin desteğine sahiptir. Trump yönetimi 2017 yılında Kudüs'ü Siyonist rejimin başkenti olarak tanıdı ve büyükelçiliğini taşıdı. Bu şehrin yasal statüsünü ve İslami kimliğini değiştirmeye çalışan ABD hükümetinin bu gayri meşru ve yasadışı eylemi, dünya Müslümanları tarafından protesto edilmeli ve sürdürülmelidir. Kudüs'e uzanan kolları kırmak İslami inancımızdan kaynaklanıyor.  ·        Siyonist rejimin doyumsuz genişlemesi     İsrail rejiminin oluşumu gasp, işgal ve saldırganlık üzerine kuruluydu. Oluşumundan sonra da bu doyumsuz işgalci huyunu devam ediyor. Rejim, Nil'den Fırat'a bir hükümet kurmayı hayal ederek son 70 yıldır saldırganlığını sürdürtmektedir. Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşimlerinin gelişimi ve Arap topraklarının işgali, uluslararası standartlar açısından yasadışı ve gayri meşru politikanın açık bir kanıtıdır ama ne yazık ki Trump yönetimi tarafından desteklenmektedir. Golan Tepeleri Siyonist rejiminin topraklarının bir parçası olarak tanınması ve uzlaşma politikasının desteklenmesi ABD hükümetinin bölge Müslüman ülkelerine düşmanlığının açık bir işaretidir. Bugün rejim hala Batı Şeria'yı işgal altındaki diğer bölgelere ABD'nin desteğiyle ilhak etmeye çalışıyor. Sayın Erdoğan'ın dediği gibi, "Zalimin gözü kanada doymaz malada doymaz”.  ·        İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçların devam ederek çoğalması             İki dünya savaşı arasındaki yıllarda, Siyonistler gizli ve silahlı örgütler yaratarak Filistinlileri öldürmeye başladılar.1948'deki kuruluş komplosundan sonra savaşlar, tecavüzler ve organize cinayetler sırasında birçok suç işlendi ve binlerce mazlum Filistinlinin canı alındı ve bu suçlar hala devam ediyor. Milyonlarca Filistinli evlerinden çıkarıldı ve dünyanın her yerine göç etme zorunda kaldılar. Belirgin ve sistematik insan haklarını ihlal ederek yüz binlerce Filistinli keyfi bir şekilde tutuklandı, 1967'den beri yaklaşık bir milyon Filistinli tutuklanmak tecrübesini paylaşmaktadır. 13 yıl boyunca İsrail, bölgede yaşayan insanların güvenliğini, konforunu ve geçimini bozarak Gazze Şeridi'ni ciddi ölçüde insani ve ekonomik olarak abluka altına aldı ve hala Gazze’nin durumu çok kritiktir. Hâlihazırda, İsrail hapishanelerinde 183'ü çocuk, 43'ü kadın ve yaklaşık 700'ü tedavi edilemez hastalıktan muzdarip yaklaşık 5.000 Filistinli tutuklu var. Mevcut korona salgını durumunda bile, rejim Filistinli tutukluları serbest bırakmayı reddetti ve tıbbi tesislerin yetersiz olduğu nedeniyle cezaevlerindekiler hastalıkla karşı karşıya kaldılar.  ·        İsrail rejiminin ırkçı eylemleri            İsrail rejimi, Filistin'in ana sahiplerini sınır dışı yaparak ve dünyanın her köşesinden insanları ödünç alarak kendi içinde sahte seçim yapıyor ve Kendisini Ortadoğu'daki tek demokrasi biliyor, İki yıldır Yahudi ulus-devletinin ırkçı yasası parlamentoda kabul edilmiştir. Yasanın onaylanması, İsrail'in işgal altındaki Filistin halkının temel ve doğal haklarına bile saygı göstermeyen, onları birinci ve ikinci sınıf vatandaşlara bölen ırkçı, demokratik olmayan ve kendi kendine hak sahibi olan bir rejim olduğunu teyit ediyor. Plana İsrail içinde bile geniş çapta karşı çıkıldı ve yurtdışındaki birçok ülke ve uluslararası organizasyon tarafından muhalefet edildi ve sadece ABD bunu memnuniyetle karşıladı.    ·        İsrail'in İslam dünyasındaki bölücü komploları               Siyonistler, İslam dünyasının kamuoyunu İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği suçlardan ve bölgedeki saldırgan ve yayılmacı politikalarından saptırmak için her türlü komplo ve hileye başvuruyorlar. IŞİD'in ABD'nin yardımıyla İslam’dan sert bir imaj sunmak adına oluşturulması, İslam ülkeleri arasındaki farklılıkları ve yanlış anlamaları meydan açmak, bölgede Şiiler ve Sünniler arasında farklılıklar yaratmak ve bölgemiz ve dünyada İranofobi aşılamaya çalışmak için yanlış senaryolar sunmak bu politikaların bazı örnekleridir.Bunların hepsine rağmen İran İslam Cumhuriyeti, İsrail ve ABD liderlerinin bölgedeki Arap ülkelerinin kalbinde İran'a karşı yanlışlıkla atıldığı korkusunu ortadan kaldırmak için Arap ülkelerine "saldırmazlık Paktı" imzalamayı teklif etti.  ·        "Yüzyılın anlaşması" olarak adlandırılan bir komplo            İsrail rejiminin suçlarını ve yayılmacılığını destekleme konusunda sınır tanımayan Trump yönetimi, 2019'da Filistin krizini "refah için barış" kisvesi altında çözmeyi önerdi ve buna "yüzyılın anlaşması" adını verdi. Uluslararası hukuk hükümlerine ve BM'nin Filistin kararlarına aykırı bir teklif, içerik açısından kabul edilemez ve sunum açısından son derece aşağılayıcıdır. Plan, Siyonist rejimin çıkarları için maksimum desteğe dayanıyor ve Filistinlilerin asgari haklarını göz ardı ediyor. Tüm Filistinli gruplar ve akımlar, Arap Birliği, İslam İşbirliği Örgütü ve Afrika Birliği, küçük düşürücü teklifi reddetti. Ancak Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi bazı Arap ülkelerinin bu hain planın açılış törenine katılması ve alkışlaması çok talihsiz bir durum olmuştur.         ABD hükümetinin ve Siyonist rejimin Arap-İsrail ilişkilerini normalleştirmek için yıllarca süren çabalarının bir sonucu olan bu teklifin bazı Arap hükümetlerinin onayı Filistin davasına ihanet etmek ve işgalci rejime ödül vermek anlamına geliyor.    Son Söz:     İsrail rejiminin gelişim politikalarıyla başa çıkmak için, yukarıda belirtildiği gibi, İslam dünyasının uyanıklığını, Müslümanların birliğini ve dayanışmasını gerektirir. İsrail rejimi ve uluslararası Siyonizm, Filistin ve Kudüs meselesini Müslüman ulusların zihninden silmeye ve her türlü komplo ve aldatmaca ile hassasiyetlerini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Ne yazık ki, İslam dünyasının bazı hükümetleri ve devlet adamları bu komplolara maddi ve siyasi çıkarlar için eşlik etmekteler.    Bu nedenle İran İslam Devrimi'nin lideri İmam Humeyni, Ramazan'ın son Cuma gününü "Kudüs Günü" olarak tanıttı, böylece dünyada böyle bir günde oruç tutan Müslümanlar İsrail rejiminin baskıcı politikalarına karşı protestolarını yapabilirler. uluslararası Siyonizm’e ve Kutsal Kudüs’ü İsrail'in kanlı pençesine sokan ve mazlum Filistinlilerin haklarını ihlal eden herhangi bir plana veya teklife karşı olduklarını beyan ederler. Filistin meselesinin asıl çözümü, kaderlerini belirlemek ve meşru bir hükümet seçmek ve eşit haklardan yararlanmak için Filistinli mültecilerin anavatanlarına dönmesi ve Müslümanlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar da dahil olmak üzere tüm toprak sahipleriyle referandum yapılmasıdır. Dr. Sajad SOLTANZADEHİran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosu - Erzurum
© 2019 - economy@mfa.ir